28 Mart 2012 Çarşamba

Üstelik oğlum, adam oldun demektir

    çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
    sen aklı başında kalabilirsen eğer
    herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
    hem kendine güvenebilirsen eğer
    bekleyebilirsen usanmadan
    yalanla karşılık vermezsen yalana
    kendini evliya sanmadan
    kin tutmayabilirsen kin tutana

    düşlere kapılmadan düş kurabilir
    yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
    ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
    ikisini de vermeyebilirsen değer
    söylediğin gerçeği büken düzenbaz
    kandırabilir diye safları dert edinmezsen
    ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
    koyulabilirsen işe yeniden
    döküp ortaya varını yoğunu
    bir yazı turada yitirsen bile
    yitirdiklerini dolamaksızın dile
    baştan tutabilirsen yolunu
    yüreğine sinirine dayan diyecek
    direncinden başka şeyin kalmasa da
    herkesin bırakıp gittiği noktaya
    sen dayanabilirsen tek

    herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
    unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
    dost da düşmanda incitemezse seni
    ne küçümser nede büyültürsen çevreni
    her saatin her dakikasına
    emeğini katarsan hakçasına
    her şeyiyle dünya önüne serilir
    üstelik oğlum

    adam oldun demektir


ALINTI

Romantizm

Şibi 2 yaşına hangi gün girdi bilmiyorum ama Mart ayında doğduğuna eminim. İlk eve getirdiğimde o kadar küçüktüki yürürken yalpalıyordu. Annesini aradığını, belkide süt içmek istediğini falan düşündüğümden "ya ölürse" diye çok korkmuştum. İlk kakasını gördüğüm zaman mutluluktan ağladığımı hatırlıyorum. Hatta kakasını saklamayı bile düşünmüştüm. Mutlu olmuştum çünkü. Kakasını yaptığına göre benimle, benim evimde mutluydu. Ben yatakta uzanırken bacaklarımda pc; göbeğimde yüzü pc ye dönük şibi... Uyur ve yüzüme doğru osururdu... Güzeldi.
Aybi geldikten sonra Şibi yanıma gelmez, kucağımda uyumaz olmuştu. Yıllar geçti şimdi 2 yaşında koca delikanlı oldu. Garip bir şekilde gırlayarak karnıma çıktı. Şaşırdım. Döndü, yattı. Beğenmedi kalktı. Döndü yattı.... Son olarak bu pozisyonu alarak uykuya daldı. Bense bundan 2 yıl öncesne giderek onu okşamaya devam ettim...
Kekik'in sayısız balık paylaşımlarından sıkıldığınızı varsayarak size kedim ile olan uzun zamandan beri yaşayamadığımız romantik anımı anlatmayı uygun gördüm. Bu anımda da yanımda olduğunuzu bilmek, hissetmek çok güzel. Esen kalın.

Deve

27 Mart 2012 Salı

Obezite

Bu Deve'nin bir şey yazacağı yok..En iyisi ben yazayım..Hoş genelde baktım da hep balıklardan bahsediyorum..Lakin her gün yeni bir olay yaratmaya devam ediyorlar..Ne diyem mahmut..ne diyem..
Şu an hepsi zeplin misali salınıyorlar akvaryumun içinde..Bir kaza sonucu yemlerin yarısını içine döktüğümden acımız büyük..Kolum kadar sıçmaya başladılar ki karınları da hayli genişledi.. O kadar şiştiler ki yemek gördüklerinde ağızlarından atıveriyorlar..Durum hiç de iç açıcı gözükmüyor..Yemekten çatlamaları an meselesi gibi..1-2 gün yemek vermemeyi düşünüyorum ama bu da çözüm değil..Gözlerimin önünde eriyip gidiyorlar.. (burası biraz abartı)

Şekil 1.a



Kekik..

25 Mart 2012 Pazar

Çeneniz biraz ileride mi Şükran Hanım?
-Hayır sizinkisi biraz geride.


Deve

20 Mart 2012 Salı

Antartika

Uzun zamandır izlemek istediğim bir filmi sonunda vakit bularaktan izledim.  Pek güzel pek şahane. Tabi ki bu güzel övgülerin penguen sevmemle alakası yok. İmparator penguenleri favorimdi ancak Babamın penguenlerinden sonra ikinci favorim Gentoo penguenleri oldu. Cim Keriyide severim işte. İyiki var bu penguenler. Hayat tatsız tuzsuz göbeksiz geçerdi yoksa. İnsandan bile daha çok gelişmiş bence sevme, acıma duyguları. Hele bebekleri yumurtadan çıkmadıklarında nasılda asıyorlar yüzlerini, başlarında bekliyorlar günlerce :/ Neyse işte. Uzun zamandır yazmıyordum kendimi unutturmayayım dedim.
Saat 5:40. (inanma alttaki saate. Hala değiştirmedik saat ayarlarını) Hava aydınlanmaya başladı. Yaz geliyor. Ben ne zaman bakmasam lacivert maviye dönüyor. Deve penguenleri çok seviyor.

Deve

17 Mart 2012 Cumartesi

Pislikler

Sonra şey olur. Kadın uyanır. Bir de bakmış kocası elleriyle hazırladığı kahvaltısını yatağına kadar getiriyor. Kadın bir mutlu bir mutlu...Düşünmüyor gözündeki çapağı, kurumuş tükürüklerini, tam ucunda bekleyen çişini, yemek artıklarıyla bezenmiş dişlerini, düşünmüyor. Hapur hupur yiyor. Ne o romantik olacaklar! Yahu önce bir git çişini yap, yüzünü yıka be kadın. Ya reçelin içine çapağın düşerse ? Ya gece burnunu karıştırdıysan ve elinde hala beklemekte olan bir sümük varsa ? Neden..Neden bu romantik olacağız,ortama uyum sağlayacağız tavırları..Sabah sabah burnumun içine kahvaltı sokan kocam aslında bir emrivakiye de parmak basmış olmuyor mu? Buradan bütün önce çişini yapan, sonra yüzünü yıkayan ve daha sonrasında kahvaltıya gelen kadınlara sesleniyorum !
''İyi ki varsınız''..
Çünkü siz de olmasanız çapaklarımızı ekmeğe sürüp, çişimizi ucunda tutarak çevremizi sahte gülücüklere boğmak suretiyle ''kahvaltı çok güzel olmuş hayatım'' diyeceğiz..Çünkü siz bir geleneğe dur diyerek kendinizden önce gelenlere tarihi bir ders verdiniz..Çünkü siz aslında yemek yemeyi çok seviyorsunuz. Ama doğal ihtiyaçları karşılamamak herşeyden önce AYIP.
Şimdi çapağınızı ekmeğinize banabilirsiniz.
Saygılar.


Kekik

11 Mart 2012 Pazar

Nasıl biri olduğumu kabullendim ve ona göre yaşıyorum.

Deve

8 Mart 2012 Perşembe

Deve'nin IQ'su

Adını tam olarak hatırlayamadığım; ersin diye şişko bir adamın sunuculuğunu yaptığı "aman düşünüyorum" ya da "dikkat düşüyorum" adlı (tam emin değilim komple sallamışta olabilirim isimleri) düşüren bilgi yarışmasına başvurdum. Temenlim programa çıkıp düşmek. Tabii para alırsam daha da hoş olabilir. Programa çıkmayı istediğimden de başvurmadım gerçi. Maksat eğlence olsun, atraksyon olsun. İyi geceler. Saat 05:09. Blogun saat ayarlarıyla henüz uğraşma gibi bir eğlemde bulunamadıkta...

Deve

6 Mart 2012 Salı

Yayın Başlığı

Her defasında açık kapı. Sömürülen bir heves bu. Hiç inandırıcı gelmesede bile bile lades. Anlamıyorum sansın aptala yatıpda oynadığı oyunları. Sonrasında haklı görebilir istediği kadar kendini. Özgürlüğü kısıtlama değil bu. Elde tutmaya yarar bir ilgi. Biraz öte bahsettiklerinden. Kedinin ayağı sakat. Doktorculuk oynarız belki

Deve

3 Mart 2012 Cumartesi

Lamba cini

Önce hangisi patladı bilmiyorum ama ilk patlama fazla ürkütücü değildi. Neticede hepimiz bunun klasik bir ampul yanması olduğunu düşündük ki baktığımızda pek de farklı bir sonuçla karşılaşmamıştık. Ardından patlayan ampuller kısa sürede hayli yol aldı. Dediğim gibi sırasını tam olarak çıkaramasam da salon,mutfak,hol,banyo,yatak odaları birer birer patlak ampuller takımının bir üyesi olmayı kabullenmişti. Başlıca özellikleriyse dokunduğumuz anda patlıyor olmasıydı ve bu durum bir yerden sonra oldukça korkunç bir hal aldı ki evet tam da şu anda içlerinde yaşayan cinlere ''come out, come out wherever you are'' diyerek kendilerini belli edecek bir ses yahut daha belirgin bir işaret bekleyecek haldeyim. Neden böyle oluyor, apartmanın elektrik tesisatında mı bir problem var bilemiyorum. Klasik insan aklı da bu tarz şeyler düşünmez zaten. Aklına olabilecek en abuk şey gelir, hatta bazıları ağıza bile almaz, üç harfli der. Sanki üç harfli derken asıl kastettiği şey cin değilmiş gibi. Her neyse. Eğer hakikaten oralarda bir yerlerde gizliden gizliye bizi izliyorsanız size bir de sorum olacak :Vakti zamanında annemin didim didim aradığı, evi alt üst ettiği kulplu bardaklarımız nerede ? Camdan atacak halimiz yok ya. Hadi bir kere camdan çay kaşığı atmışlığım olmuştu. Sebebini pek hatırlamıyorum. Ama koca bardağı atacak kadar da büyük bir nedenim olamaz değil mi ? Bir de hazır seni bulmuşken bir ricada daha bulunmak isterim. Arada sırada iddaa sonucu söylesen ? Hatta şöyle yapalım. Ben bir maç söyleyeyim. Sen de skor sayısı kadar ampul kır. Ne dersin ? Sonunda ikimiz de mutlu oluruz. Porno misali. Hadi diyelim ki bunları da yapmak istemedin. Dışarı çık da gül yüzünü göreyim. İki sohbet edelim. Ne olmuş yani ? Alıp götürdüklerinin yanında bu gizli tavrının hiç gereği yok. Hepimiz senin kim olduğunu biliyoruz. Ya da bize şöyle takım olarak bir ampul seti al. Sen de kurtul biz de kurtulalım. Ayıptır.


Kekik