17 Mart 2013 Pazar

Kuklayım ben, kuklayım

 Koyu bir Fenerbahçe taraftarıyım. Dolayısıyla Fener maçlarının bendeki yeri büyüktür. Genellikle çok önemli olmadıkça planlarımı maçlara göre yaparım. Fenerbahçe'yi sevme ya da tutma amacım tamamen babamın gazıyla oluşmuştur. Hiçbir zaman gazozuna ya da çikolatasına vazgeçmedim takımımdan. Şampiyonluk, yenilgiler, hezimetler, yanlış anonslar, oynamayan futbolcular, Aziz'ler, Aykut'lar da umrumda değil. Ben sadece Fenerbahçe'yi seviyorum.
           Bu gaz girişin ardından gündemde sıklıkla dolanan bayrak mevzularından bahsetmek istedim zira her hafta ayrı bir olay yaşanıyor. Yabancı takımlarla yapılan maçlarda vermemiz gereken desteğin niyetini anlayabilmiş değilim. ''Türk takımı canım ne olacak?'' mantığını da oldukça saçma buluyorum. Zerre kadar umrumda değil Türk ya da gavur olması. Neden sanki çok gönlüm razıymış gibi kaypakça nefret ettiğim bir takımın taraftarı gibi davranmalıyım ki ? Ne oluyor da birbirine uyuz olan iki takım ya da takımlar birliği bir anda damar yapıyor ? Neyin damarı ya da bu ?
 Bayrak açıyorlarmış. Şerefsiz oluyorlarmış. Açsınlar kardeşim. Sana ne ? Ben rahatlıkla Türkiye'de yaşayan, Fenerbahçe ve Milan'ı tutan bir insan olabilirim. Destek verebilirim. Galatasaray'lı ve Lazio'lu olmak üzerinden yapılan bu milliyet propogandası nedir ? Bu bir oyun. Bu bir maç. Maçlarda bir tarafın kazanmasını bir tarafın kaybetmesini istersin. Sevmediğin takım için niye birleştirici bir güç arıyorsun ki ? Schalke bayrağı da açın. Madrid'de. Lazio'da. Ne bileyim. Denizlispor bayrağı da açın. Pek çok futbolcu formasının göğsündeki arması uğruna mı oynuyor sanki bu oyunu ? Neden o zaman her takımdan 5-10 tane yabancı futbolcu var? Hepsi Türk hayranı değil ya? Sakın para tatlı geliyor olmasın ?

   Birbirleri ile karşılaştıklarında döner bıçaklarla, satırlarla üzerine yürüyen iki takımdı Fenerbahçe ve Galatasaray. Bu olayın insani boyutu. Bir de takım boyutu var ki, senelerdir ''ezeli rekabet, ebedi dostluk'' tanımıyla içimizi rahatlatır dururuz. Yok arkadaşım öyle bir dostluk. Ne zaman dost olduk biz? Rakipler dost olmaz. Kırmızı kart görmemek için her futbolcu -muş gibi yapar. Nefret duygusu değil tabi. Yalnızca bu yapmacık tavır çok irite edici.

            Şimdi hal böyleyken, kimse gelip de ''Bana bayrak açtı, nasıl Türk bu?'' demesin. Eğer içeriye girerken bu tarz durumlar kontrol edilmiyorsa istediğini yapmakta özgürdür bir taraftar. Nitekim yapmalıdır da. Oyun oynuyoruz. Eurovision'u seyretmiyoruz.
       


Kekik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder