4 Şubat 2014 Salı

Merhaba Dünyalı

Ben Kekik, hani şu uzun süredir yazı yazmayan. O sırada arkada ''Oh Land - Rainbow'' çalıyor. Birilerine armağan olsun.
Nasıl gidiyor ? Neler yaptın ? Ben şimdi yatan iddaa kuponuma bakıyordum. Oldu mu be Vitesse ? Dün düşündüm kendi kendime. Dedim ki ''Ben müslüman olsam AKP'ye oy vermezdim''. Kandırıkçılar sizi. Hayır anlamadığım şey, yalan söylemek ne zamandır caiz oldu? Bu adamlar fena kurnaz. O gözünüzü bir açsanız. Yok işte hala işemeli kapalı abla videosu ortaklıkta. Acaba yayınlar mı karıştı ?
Şeker ve sakız tutkumdan dişlerim erken yaşta dökülecek. Öğütücü makinalardan farkım yok. Lisede de şeker çalardım. Sonra dişim çürüdü. İlahi adalet ya da ilahi karma.
Dışarı çıkıyorsun. Rüzgar böyle güzel güzel vuruyor yüzüne. Sonra güzel güzel üşüyorsun. Biraz daha ileri baksan gözün sulanacak biliyorsun. Sonra gözlerin kısılıyor. Ardından koca bir ''Kuak!'' ya da ''Qauck'' sesi. Yeşil bir amca balgamı. Sonra bir daha rüzgar esmiyor.
Yine ''Bu ne biçim kış?''lardan bir bukle. Sabahları yalancı güneş, akşamları akşam değil. Saçma bir soğuk, lakin her zaman evler dışarıdan daha soğuk.Kabak sebzesi, sen çok gereksizsin. İçin sıcak, dışın kertenkele derisi gibi. Ayrıca yoğurtla da güzel değilsin. Sen neden varsın ? Yoğurt bile güzelleştiremediyse seni ?
Ben şu an burda böyle oturuyorken Justin Bieber parayı götürüyor ya. Ulan ne adalet ? Bazen yalın ayak gezen çocukla Justin Bieber hayatı arasındaki ikilem seni de delirtiyor mu ?
Yoklukta gider yemeğidir bezelye; her bezelye tanesi bulutlara uzanan çocuğun yoludur. Biz öyle öğrenmiştik.
O değil de ''What does the fox say ?!! ''
O sırada Oh Land ''White Nights''

Kekik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder