Çok eskiye gitmişim oysa 120 gün öncesine dayanmakta olan bir şey anlatacaktım size.
Ben 19 yaşıma resmi olarak basarken; çok sevdiğim birisi tarafından hediye edilmiş karınca yuvasının hikayesi...
Hediyeyi ne kadar çok beğenmiş olsam da aklımda hep "bu mevsimde karıncayı nereden bulacağım lan ben" sorusu vardı... Hayır yani sadece bu mevsim olsa gene iyiydi. Bunun birde kışı vardı... Nerden baksanız 4,5 ay bu güzelim, şahane hediyenin nimetlerinden yararlanamayacaktım. Öylece masamın üzerinde duracaktı. Hediyeyi verenin dırdırıda cabası! O anın tadını bozmamak içinse, yumdum gözlerimi öptüm yanaklarını. Mutlu olmuştum ama, karıncayı nereden bulacaktım şimdi?

Günler geçmiyor derken bir bakmışım ay olmuş, aylar olmuş bugün gelmiş çatmış. Mutfakta bir karınca daha buldum. Attım içine. Kötü açmış olduğum tünellerden birinin içine girdi. Çıktı. Girdi. Şimdi de oralarda biyerlerde. Umarım hemen ölmezsin karınca!
Baktım olamayacak böyle, araştırayım dedim nasıl bir şeymiş bu yuva, niçin benim karıncalarım gitmiyor yolda. Okudum, izledim. Tünelleri onlar açacakmış bilemedim.
Ben masumum tüm suç hediyeyi alanda.
Deve
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder